Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde “Gazalî’nin Felsefi Sistemi” Başlıklı Konferans Verildi

Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde, “Gazalî’nin Felsefi Sistemi” konulu konferans düzenlendi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Mavi Salon’da yer alan konferans, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak tarafından verildi. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Mahfuz Söylemez, öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından ilgi ile izlenen konferansta, Gazali’nin felsefi düşüncesi üzerinde duruldu. Prof. Dr. İbrahim Çapak konferans öncesi, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel’e bir nezaket ziyaretinde de bulundu.

Prof. Dr. İbrahim Çapak; “Gazali İslam Dünyasının Yetiştirdiği En Önemli Filozoflardan Biridir”
Prof. Dr. İbrahim Çapak konferansta yaptığı konuşmada, “Gazali İslam dünyasının yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Küçük yaştan itibaren ilimle uğraşmış, Nizamiye medreselerine baş müderis olarak bugünkü ifadesi ile Nizamiye üniversitesine rektör olarak atanmıştır. Gazali sadece bir filozof değil, kelam, tasavvuf ve hukuk bilginidir. Dolayısı ile Gazali söz konusu olduğunda birçok yönü ile ele alınabilecek biridir. Ancak biz Gazalinin felsefi düşüncesi üzerinde durmaya çalışacağız” dedi.

Prof. Dr. Çapak; “Mantık, Diğer İlimlerde Olduğu Gibi İslami İlimlerin de Vazgeçilmez Parçası Olmuştur”
Gazali’nin duyusal değil, kesin bilgiyi önemsediğini ve ona göre en önemli duyu organımız göz olduğunu ancak onun bile bizi yanılttığını ifade eden Prof. Dr. Çapak; “Gazali, örneği gölgemizi sabit görürüz ancak gerçekte gölgemiz hareket etmektedir. Yine yıldızları küçük bir madeni para gibi görürüz ancak bilim yıldızların dünyadan daha büyük olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla önemli olan bizi yanıltan değil, kesin kanaat bildiren bilgidir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Çapak, Gazali’nin, felsefenin metafizik alanlarına karşı olmakla birlikte akıl alanı ile ilgili olan kısımları da desteklediğini, ona göre metafizik alanın iman edilebilecek alan olduğunu ilde getirerek şunları anlattı: “Dolayısı ile aklın bu alanda söyleyebileceği çok şey yoktur. Gazali, aklı son derece önemsemektedir. Ona göre akıl olmadan, akıl iyi işledilmeden ilimleri iyi anlamak mümkün olmadığı gibi herhangi bir konu ile ilgili doğru sonuçlara varmak da mümkün değildir. Gazalinin yazdığı eserlere baktığımız da da ölüm tarihine kadar felsefe ve mantığı çok önemsediğini görürüz. Gazali, mantığı islam dünyasında meşrulaştırın, hukukla ilgili olan el-Mustasfâ adlı eserinde mantık bilmeyenin ilmine güvenilmez diyen bir alimdir. Ondan sonra mantık diğer ilimlerde olduğu gibi islami ilimlerin de vazgeçilmez parçası olmuştur”